Kitap hakkında: yıl / Artık birçok ülke İkinci Dünya Savaşı'ndaki zaferde ayrıcalıklı yerlerini talep ediyor, İkinci Dünya Savaşı'nda kahramanlık mucizeleri gösterdiklerini ve kazandıklarını söylüyorlar sırf Batı demokrasisi ilkelerine bağlılıkları, insanlık sevgisi, eşitlik ve saldırganı dizginleme arzusu nedeniyle, bunun böyle olup olmadığını öğrenmek isterim. Tabii bütün bu ülkeler ve halkları savaşa katıldı, ama sorun şu ki, nerede savaştıklarını, kiminle savaştıklarını, ne zaman savaşmaya başladıklarını, neden ve nasıl savaştıklarını anlamamız gerekiyor. Mücadele ederken hangi hedefleri belirlediniz? Savaşa katkı sonuçta şu soruyla belirlenir: Kaç kişi, nerede ve kime karşı savaştı? Öyleyse belki şimdi haritaya bakıp bu olayları anlamaya değer mi? Moskova ile Varşova arasında Berlin ile Paris arasında olduğundan biraz daha fazla kilometre var. Saldırganın başladığı sınırlardan Moskova'ya olan mesafe 870 kilometredir. Napolyon Euroarmada bu mesafeyi 1812'de yürüyerek 83 günde kat etti; Almanlar aynı mesafeyi araba ve tanklarla 166 gün kat etti. Bu çalışmada, İkinci Dünya Savaşı'nı tüm yönleriyle ele almaya çalışmadım, sadece bir tanesini ele aldım: Avrupa ülkelerinin savaşa katılımı, gerçekten Sovyetler Birliği'ne karşı savaşmaya zorlandılar mı, yoksa başka nedenler mi vardı? Almanya (22 Haziran) ve İtalya'nın (22 Haziran) yanı sıra, Romanya (22 Haziran), Finlandiya (26 Haziran) ve Macaristan (27 Haziran) Haziran 1941'de Sovyetler Birliği'ne savaş ilan etti. Slovakya ve Hırvatistan'ın kukla hükümetleri de onlara katıldı. Japonya ve İspanya, resmi olarak tarafsızlığını korurken, en yakın işbirliğini Almanya ile yaptı. Almanya'nın müttefikleri aynı zamanda Bulgaristan ve Vichy Fransa hükümetleriydi. 22 Haziran 1941'e kadar, Alman oluşumlarına ek olarak, Almanya'nın müttefiklerinin (Finlandiya, Macaristan ve Romanya) 29 tümeni ve 16 tugayı Sovyetler Birliği sınırlarında konuşlandırıldı. Yani işgal ordusunun %20'si Alman uydu birliklerinden oluşuyordu; diğer bir deyişle, 22 Haziran 1941 şafak vakti Sovyet sınırını geçen her beş yabancı askerden biri ALMAN DEĞİLDİ. Temmuz 1941'in sonunda, İtalyan ve Slovak birlikleri Alman kuvvetlerine katıldığında, yabancı kuvvetler yüzde 30'a yükselmişti! Ve bu çok çok fazla, size söylüyorum.!